Mutlu Slam

Aşı Meselesi

2020'de hayatımıza giren Covid-19, 2022'nin başladığı günlerde -artık daha minör olmakla beraber- hâlâ bir kaygı unsuru. Farklı milletlerden yüzlerce tenisçiyi, salgınla en iyi mücadele eden ülkelerden Avustralya'ya getirecek olan turnuva öncesinde bazı önlemler alındı. Victoria Eyaleti Başbakanı Dan Andrews katılımcıların çift doz aşılı olmaları gerektiğini açıkladığından bu yana tenis kamuoyunda gündem belli. Zira pandemi süresince kendine has fikirleriyle sivrilen Novak Djokovic'in aşı zarureti nedeniyle Melbourne'a gelmeme ihtimali mevcut. Aşılanıp aşılanmadığını açıklamak istemeyen ve bunu 'kişisel bir mesele' şeklinde değerlendiren Djokovic, 1 Ocak'ta Sidney'de başlayan ATP Kupası'na katılmayarak ilk mesajı vermiş oldu. Her ne kadar turnuva direktörü Craig Tiley'nin, tonu gitgide yumuşayan söylemleri ihtilafın biteceğine dair yeşil ışık yakıyorsa da bu turnuvayı dokuz kez kazanan dünya 1 numarasını Melbourne'ın mavi kortlarında göremeyebiliriz. Tabii 21'inci Grand Slam zaferini kazanıp Roger Federer ve Rafael Nadal'ı geride bırakabilecek Novak'ın favori majör turnuvasını pas geçebileceğine inanmak güç.

Devlerden Yoksun

Kariyerinin ilk uzun süreli sakatlığından dönüp, 2017 Avustralya Açık'ta rüya bir şampiyonluğa imza atan Roger Federer'i bu kez bir peri masalı beklemiyor. Diz sakatlığı nedeniyle 2021 edisyonunu pas geçen İsviçreli, tekrarlayan ve onu yeniden ameliyat masasına götüren sıkıntılar sonrası hazır olmadığını belirterek altı kez kupa kaldırdığı Melbourne'a yine gelmeyeceğini açıkladı. Hatta kortlara dönüşü konusunda da net bir tarih vermekten kaçındı. Son Grand Slam şampiyonluğunu 2017'de bu turnuvada yaşayan Serena Williams da tıpkı aynı çağda tenise damga vurduğu akranı Federer gibi Avustralya Açık'ı kaçıracak. Kırk yaşındaki yıldız, "Her zaman Avustralya'ya gelmeyi iple çekmişimdir ama fiziksel seviyem olması gereken yerden çok uzakta" diyerek affını istedi. Serena böylece 24'üncü slam şampiyonluğunu kazanıp Avustralyalı Margaret Court'un rekorunu egale etme iddiasını belirsiz bir geleceğe ertelemiş Federer ve Nadal'ın 2021'deki sakatlıklarıyla, 'Büyük Üçlü' dönemine el salladığımız hissine kapıldık. oldu. 2014 şampiyonu Stan Wawrinka, geçen yılın finalisti Jennifer Brady, yarı finalisti Karolina Muchova, eski dünya 1 numarası Karolina Pliskova ve eski Amerika Açık galibi Bianca Andreescu da turnuvada olmayacağını açıklayan önemli isimler arasında. Yeni yılı Covid-19 karantinasında karşılayan Rafael Nadal'ın katılım durumuysa şimdilik bilinmezliğini korumakta.

Görünen Köy

Djokovic'in neredeyse kusursuz bir sene geçirdiği, Federer ve Nadal'ın ise sakatlıklarla cebelleştiği 2021 ile beraber 'Büyük Üçlü' dönemine el salladığımız hissine kapıldık. Bir şampiyonun yüreğini hafife almak gibi bir hataya düşmeden, bir daha bu üçlüyü tam kadro üst düzeyde görmenin kolay olmayacağı kanaatindeyim. Yine de branşların, her ikonik figürün ardından toparlanıp devam ettiğini düşünürsek, erkek tenisi de tökezleyecek ama yıkılmayacaktır. Amerika Açık'ta ilk Grand Slam zaferine ulaşan Daniil Medvedev, olimpiyat şampiyonu Sascha Zverev ve Fransa Açık'ta kupanın kıyısından dönen Stefanos Tsitsipas, 2021'in gösterişli performanslarına imza atan isimler arasında en dikkat çekenlerdi. Yanlarına daha küçük fontlarla Matteo Berrettini'yi de not alabileceğimiz bu oyuncu grubu, yeni lokomotifler olacaklarını kanıtladılar. Ancak sezon biterken performansı düşen Tsitsipas'ın aksine, yılı kuvvetli bitiren Medvedev ve Zverev'in Avustralya için bir parça daha öne çıktığı aşikâr. Zira her ikisi de şu an hedef adam konumundaki Djokovic'i önemli maçlarda yenebilme becerilerini gösterdiler. Sascha'nın, "Novak, ben ve Daniil yeni büyük üçlüyüz" açıklamasıyla haddini aştığını düşünsem de görünen köy kılavuz istemiyor.

Barty ve Parti

Gelmiş geçmiş en şaşaalı tenis ülkelerinden Avustralya, uzun aradan sonra yeniden gurur duyabileceği bir yıldıza kavuştu. 2019 Fransa Açık ve 2021 Wimbledon şampiyonu Ashleigh Barty, iki kontrast zeminde kazandığı iki majör zaferle beraber katıldığı çoğu Grand Slam'in favorisi konumunda. Üstelik yüz haftayı aşkın süredir dünya 1 numarası kalmayı başararak istikrarını da kanıtladı. 2022'nin ocak ayında kendi evindeki ilk slam şampiyonluğunu arayacak Barty'nin bu baskıyla nasıl mücadele edeceği merak konusu. Kitaptaki her vuruşa sahip oyunu, rahat karakteri ve artık iyiden iyiye sahip olduğu kazanma alışkanlığı onun en güçlü yönleri. 2021 Amerika Açık dördüncü turunda -Shelby Rogers'ın gösterdiği gibi- ekstra bir performansa denk gelmezse, Barty'yi ileri turlarda kupa peşinde görme ihtimalimiz yüksek. Peki ya kadınlardaki diğer olağan şüpheliler? İkisi Avustralya Açık olmak üzere sert kortlarda dört slam kupası olan Naomi Osaka, artık herkesin bir majör zafer beklediği Aryna Sabalenka ve 2021'i tur finallerinde şampiyon olarak mutlu bitiren Garbiñe Muguruza'nın form itibarıyla az farkla önde olduğu fikrindeyim. Tabii son yıllarda sürpriz kavramına yeni boyutlar kazandıran kadın tenisi hakkında net konuşmak akıl kârı değil.

Bizim Çocuklar

Nicelerinin peşinde ömür tükettiği o Grand Slam şampiyonluğuna daha ikinci denemesinde ulaşan Emma Raducanu, Avustralya Açık'a üzerinde oldukça fazla beklenti taşıyarak gelecek. 19 yaşındaki Britanyalı, inanılmaz geçen Amerika Açık'ın ardından hem çok fazla göz önüne çıktığı hem de pek parlak kort üstü performanslara imza atamadığı için farklı bir baskıyı da omuzlamak durumunda. Tüm dünyaya kendini yeniden kanıtlamak zorundaymış gibi hissedeceği -ki aslında buna hiç gerek yok- ya da kamuoyu tarafından böyle hissettirileceği bir Melbourne macerası onu bekliyor. Raducanu'ya nazaran daha sakin bir atmosferde olgunlaşan Leylah Fernadez ve artık spot ışıklarına alışmış gözüken Coco Gauff da sezonun ilk slam'inde sükse yapabilecek genç yıldızlar. Erkekler ana tablosuna baktığımızda benzer övgüleri Jannik Sinner için sıralayabiliriz. Sert kortta oynamayı çok seven yirmi yaşındaki İtalyan, karşılaştığı her rakibe tedirginlik yaşatabilecek bir vuruş gücüne sahip. Henüz 18'indeki yetenek küpü Carlos Alcaraz, yaşının ötesinde tecrübeye sahip Felix Auger-Aliassime ve yüksek tenis zekâsıyla dikkat çeken Jenson Brooksby de ayrı bir paranteze alınması gereken oyuncular.