
Alberto Contador: “Herkesin kötü günü olabilir”
3 dk
İtalya Bisiklet Turu geride kalan kısa sürede pek çok sürprize sahne oldu. Biz de önümüzdeki etaplarla ilgili bir bilene, iki kez şampiyon ve günümüzün Eurosport yorumcusu Alberto Contador’a danıştık.
Primoz Roglic'in Giro'dan sonra Tour'a katılması hakkında ne düşünüyorsun? Geçen yıl Pogačar’ın yaptığı dubleyi tekrarlama şansı görüyor musun?
Bana gayet mantıklı geliyor. Kendisi büyük turlarda çok iyi çalışan bir bisikletçi ve ben onu bu konuda gayet hazır görüyorum. Aynı dubleyi yapabilir mi? Göreceğiz. Giro’da zaten çok fazla rakibi olacak ve Tour’da da teorik olarak Vingegaard olacak, bir de kazanma arzusu çok yüksek olan bir Pogacar. Yani bu oldukça zor olacak. Ama zaten Giro’ya katılsa da katılmasa da Tour’u kazanmak başlı başına çok zor.
Britanyalıların genel klasmandaki şansını nasıl görüyorsun? Yoksa farklı hedefleri mi olacak? Sence kim daha iyi bitirir: Adam Yates, Simon Yates mi yoksa Tom Pidcock mu?
Genel klasman açısından Simon Yates’in daha fazla özgürlüğe sahip olacağını düşünüyorum. Visma onunla genel klasmanda iyi bir sonuç almak isteyecektir, bu yüzden Simon bu hedefe daha fazla odaklanacaktır. Pidcock’a gelirsek, 36.5 kilometrelik zamana karşı onun için genel klasmanı bir ihtimale dönüştürüyor, bence gayet iyi bir derece yapabilir. Ama aynı zamanda etap kazanımlarına da odaklanabilir. Klasiklerde kendini mükemmel idare eden bir bisikletçi, Giro’da da son derece yüksek bir patlayıcı hıza sahip etaplar var. Giro d’Italia’da tekniğin ne kadar önemli olduğunu biliyoruz çünkü inişler genelde daha zorlu olur, çoğu zaman da yağmur altında geçer. Bu açıdan Pidcock çok uygun bir isim. Adam Yates’e gelince, orada Juan Ayuso’nun durumu belirleyici olacak. Adam’ın da sonunda bir şansı olabilir ama Juan Ayuso’nun da genel klasman için tam yetkiyle yarışacağını unutmayalım. Adam’ın şansı biraz da Ayuso’nun durumuna bağlı olacak.
Polti VisitMalta'dan Davide Piganzoli sence geçen yılki genel klasman 13.’lüğünü geliştirebilir ve bir etap zaferi kazanabilir mi?
İkisini de mümkün görüyorum. Herhangi bir aksilik yaşamazsa, ilk 10’a girmesi gayet olası. Kalite anlamında önemli bir sıçrama yaptı ve bence ilk 10’a girebilecek kapasiteye tamamen sahip. Etap zaferine gelince, o da mümkün. Çünkü yarışın belirli anlarında yaşanabilecek kararsızlıklarda onun gibi bir ismin atak yapması göz ardı edilebilir ve o da bu fırsatı değerlendirebilir. Ayrıca son bölümlerde iyi bir sprint gücü var, ki bu da iki ya da üç kişilik bir grupla etap için mücadele ederken çok değerli olabilir. Yani iki hedef de bence mümkün. Piganzoli bu seviyeye hazır.
Üç büyük tur arasında en belirgin farklar neler? Antrenman açısından Giro'yu kazanmak için hazırlıklar La Vuelta'ya kıyasla nasıl farklılık gösteriyor?
Antrenman açısından bakarsak, hiçbir fark görmüyorum. Sonuçta Giro, Tour ya da Vuelta için hazırlık hep aynıdır: aynı irtifa kampları, aynı tırmanış antrenmanları, aynı tekrarlar ve bisikletten indikten sonra bacaklara hız kazandırmak için yapılan aynı çalışmalar. Farklı olan yarışın kendisi. Giro, genelde daha uzun etaplara sahip bir yarış; hava koşulları kardan aşırı sıcağa kadar çok değişken olabilir ve buna uyum sağlamak gerekir. Ayrıca Giro’nun inişleri Tour ve Vuelta’ya göre daha karmaşıktır. Ama hazırlık kısmına gelince hiçbir fark yok. Hazırlık tamamen aynıdır.
Bu yılki Giro’da harika bir Ayuso-Roglic düellosu görebiliriz. Roglic, yılın başında Volta a Catalunya’yı kazanmıştı. Sence UAE Team Emirates, üç haftalık bir Grand Tour’da hâlâ Roglic’i durdurabilir mi?
Elbette başka kazananlar da olabilir. Sonuçta tüm bisikletçiler insan, herkesin kötü bir günü olabilir ve taktiksel hamleler de büyük rol oynar. Roglic, La Volta a Catalunya’nın son gününde çok güçlüydü ve bence bu durum Juan Ayuso için Giro d’Italia’ya hazırlık açısından faydalı oldu. Çünkü bu sayede her şeyi daha fazla analiz etme, daha dikkatli inceleme fırsatı buldu. Yarıştığın her şeyi kazanırsan – ki Ayuso neredeyse tüm yarışlarını kazandı – bu tür bir yenilgi bile Giro için olumlu olabilir; neyin eksik olduğunu görmek, analiz etmek için. Ve evet, UAE Team Emirates durdurulabilir. Harika bir takımları var, ama sonuçta onlar da insan.
Aktif bir bisikletçi olsaydın, veri analizi ve watt ölçümünün artık çok daha büyük rol oynadığı günümüzde Giro’ya farklı mı hazırlanırdın? Emekli olduğundan beri üç haftalık yarış stratejisi nasıl değişti?
Aslında bu faktörler eskiden de vardı ve o zaman da aynı derecede önemliydi. Farklı olan şu: şimdi koluna takılan bir sensörle kan şekeri ölçüyorsun, eline taktığın bir yüzükle uykunun kalitesini analiz ediyorsun, cildine yapıştırdığın bir cihazla vücut sıcaklığını ölçüyorsun… Eskiden bunlar yoktu, vücudunu dinlemen gerekiyordu. Ama o zaman da vücudu dinlemek en az bugünkü teknoloji kadar önemliydi. Güzel olan, bisikletçinin o zaman kendi vücudunu yorumlamayı öğrenmesi gerekiyordu; şimdi ise teknolojiler bu işi onun adına yapıyor.
Giro d’Italia ile ilgili en güzel anıların neler?
Benim için yarıştığım üç Giro da inanılmazdı. Belki ilkini öne çıkarabilirim çünkü o aslında planlarımda yoktu; takım beni zorla gönderdi. Ama yarışa girdim ve hiç düşünmediğim bir yarışı kazanmayı başardım. Giro d’Italia’da ne zaman start alacağımı bile bilmiyordum. Benim için en güzel şey, İtalyanların beni adeta kendi vatandaşlarıymışım gibi karşılamasıydı. Tifosi’nin beni destekleme şekli, bana olan davranışları inanılmazdı. Bu beni kazanmaya daha da çok motive etti. Ve sonuçta 2008’de kazanmayı başardım.